Karadeniz’de ilkbahar ve eniştemin peynirli mısır ekmeği…

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dendiğinde, bugünün orta yaş çalışanları bir yandan hafta ortasına denk gelen tatil başlangıcını hesaplarken diğer taraftan da bundan yıllar yıllar önce ortaokul ve lisedeki gösterilere hazırlandığımız zamanları getiriyorlar muhtemelen akıllarına.


Biz, o yıllarda, günlerce okul bahçesinde yapılan hazırlıklardan ve stadyumdaki kutlamalardan nasıl kaçarız onun planlarını yaparken bugün, sanırım bunları hiç yaşamamış bazılarımız, duydukları özlemden dolayı olsa gerek, iç geçirip orta yaşlarında stadyum yolunu tutarken kimilerimiz de bugünkü politik duruşlarımız için elimizde kalan son birkaç şeyi de göz göre göre kaybetmek istemediğimizden yükselen heyecanımızı vuruyoruz dışarı.


Antalya’nın o sıcağında parlayarak gözümü alan okulun beton bahçesi gelir hep aklıma. Öğle sıcağında açma germe, esneme ve kareografik hareketler hep tekdüze olmuştu. Oysa ne kadar büyük ve coşkulu bir amaca hizmet etmekmiş yaptıklarımız…


İşte bizim yazları sıcaktan kavrulan memleketlerimizde bu Mayıs ayında bu büyük merasim ve koşuşturmaca olur okullarda. Ve hep bu sıcakların başlamasından önce ya da bitmesinden sonra, tam da sezon diye tabir edilen o yoğun talebin yaşandığı zaman aralığının uçlarında çok daha kolay yaşanır olur benim güzel Antalyam. Ama öyle mi Ege, Karadeniz… Hep rengârenktir. Hem üzerinize birşeyler aldıracak kadar romantik ve serin hem de bunaltmadan yaz gibi motive hissettiren bir havası var bence Karadeniz’in mesela. O yüzden ya sonbaharda ıslanmayı göze alıp boydan boya rengârenk bir doğada olmayı seçeceksiniz ya da ilkbaharda ya da yaz bitimine yakın yeşilin her tonunda havanın da keyfini çıkaracaksınız. Doğruyu söylemek gerekirse ben iki sene önceki sonbahar ziyaretimden çok güzel anılarla ve lezzetlerle ayrıldım. Önümüzdeki sene Mayıs içinse şimdiden planlarımı yaptım!


Son ziyaretimde hem yörenin kuymağına, fındık ezmesine, balığına ve daha nicelerine hayran kaldığım gibi Giresun’lu olan eniştemin de elinden çıkan değme lezzetlere de doyamadım desem yalan olmaz. Hatta bugün sizinle eniştemin yaptığı dereotlu, peynirli mısır ekmeği tarifini paylaşacağım ki bizim yaptığımız gibi siz de bu güzelim 19 Mayıs tatilinde, bir sabah yatağınızdan çörek kokularıyla uyanıp tatilin tadına varabilin.




Peynirli Mısır Ekmeği


Malzemeler:

  • 1 su bardağı un
  • 2 su bardağı mısır unu (enişteme bakılırsa sadece çifte kavrulmuş Giresun mısır unundan olabiliyor)
  • 1 su bardağı süt
  • 1/2 su bardağı sıvı yağ
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 150-200 gr beyaz peynir
  • 1/2 demet dereotu
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 tutam tuz


Yapılışı:

Dereotu, peynir ve yumurta dışındakileri bir kapta karıştırın. Düzgün sert bir hamur elde edene kadar yoğurmanız lazım. Altına yağlı kağıt serdikten sonra hamurun yarısını düz bir tepsiye yayın. İçerisine ince kıyılan dereotu ve ufalanmış beyaz peynir karışımını serpin. Hamurun ikinci yarısını da bu karışımın üzerini kapayacak şekilde tepsiye yayın. Yumurta sarısını nar gibi kızarması için üzerine sürüp önceden 200C’ye ısıtılmış olan fırında yaklaşık 20 dakika pişirin. Üzerine bıçak batırdığınızda hem kabuk oluşmuş hem de içi pişmişse artık daha fazla pişirmeye gerek yok, servis edebilirsiniz demektir. Şimdiden afiyet olsun…


Haftaya buluşmak üzere…


Bu adreslerden de beni takip edebilirsiniz:

Instagram: @evdekilerletarifler

Youtube: Evdekilerle Tarifler

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Onurcuğum, çifte kavrulmuş değil, fırın unu olacak ki Giresun'da bulabilirsin ancak.
    CEVAPLA
  • Misafir Çok güzel,lezzetli görünüyor.çay saatleri için müzemmel
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.